Uygun ekipmanla çeşitli kriyojenler (dokuda donma etkisi sağlayan kimyasallar ) kullanılarak dokuda soğuk hasarı oluşturma yoluyla etkili olan bir tedavi yöntemidir.
Dermatoloji pratiğinde siğil, et beni, seboreik keratoz, piyojenik granülom gibi pek çok iyi huylu oluşumların yakılmasında kullanılırken aynı zamanda aktinik keratoz, bazal hücreli karsinom ve bowen hastalığı gibi bazı kanser ve prekanserojen hastalıkların tedavisinde de sıkça kullanılmaktadır.
Etil klorid, katı karbondioksit, freon gibi çeşitli kriyojenler arasında dermatolojik uygulama için en uygun olanı sıvı nitrojendir.
1-Uygulama odası minör cerrahi girişimler için gerekli olan şartları sağlamalıdır (donanım, temizlik, vb.).
2-Standart preoperatif değerlendirmenin yanı sıra özellikle de kriyoterapi uygulamasına engel olabilecek hastalık varlığı sorgulanmalıdır (soğuk ürtikeri, soğuk intoleransı, kriyoglobulinemi, kriyofibrinojenemi, alt ekstremitelerde ciddi arteryoskleroz vb.).
3-Uygulamaya başlamadan önce kriyoterapinin uygulama sırasında ve sonrasında oluşabilecek komplikasyonlarına ilişkin ayrıntılı bilgilerin yer aldığı aydınlatılmış onam hastaya okutulmalı ve imza altına alınmalıdır. Hasta 18 yaşından küçük ise kanuni velisine imzalatılmalıdır.
4-Hastanın kayıt ve fotoğraflanma işlemleri dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.
5-Premalin ve malinite şüphesi olan lezyonlarda uygulama öncesi dermatopatolojik tanı sağlanmalıdır.
1-Dondurulması hedeflenen alan bir kalemle işaretlenmelidir.
2-Buz topunun lezyon alanını tümü ile kapsamasına ve çevresine 2-3 mm (benin lezyonlar) ilerlemesine özen gösterilmelidir. Benin ve premalin lezyonlar için genellikle tek donma siklusu yeterlidir. Malin lezyonlar için ise genellikle çift donma siklusu uygulanır.
3-Lezyonun kabarıklığını azaltmak (etkinliği arttırmak için), lezyonun genişlik ve derinliğini daha iyi değerlendirmek, dermatopatolojik inceleme için bir doku parçası elde etmek için diğer yöntemlerle kombine kullanılabilir (küretaj, elektrocerrahi, makasla kesme, vb.).
4-Kriyoterapi uygulamaları sonrasında kontraktür, skar gibi komplikasyonlar gelişebileceği göz önünde bulundurularak aşırı uygulamalardan kaçınılmalıdır.
1-Uygulama yapılan alanın günde 2-3 kez su ve sabunla yıkanması veya povidon iodin solüsyonuyla günlük atuşman yapılması yeterlidir. Oluşan krut kendiliğinden düşecektir. Yaranın üstündeki krutun altına çok yapışık olması durumunda, sonraları günde iki kez antibiyotikli merhem uygulanabilir. Özellikle malignensilerde başlangıçta aşırı bir eksüdasyon olması durumunda, önceleri kuru bir gazlı bezle kapama, daha sonra da antibiyotikli merhem uygulanabilir.
2-Kontrol için ortalama 2-3 hafta sonrasına randevu verilmelidir. İkinci bir uygulama için en az iki haftanın geçmesi beklenmelidir.
Ödem, zonklayıcı ağrı, kanama, baş ağrısı, ikincil enfeksiyon, senkop, febril reaksiyon, krepitayonla kendini gösteren derinin altına nitrojen gazı gitmesi, milyum, piyojenik granülom, hipertrofik skar, hiperpigmentasyon, parestezi, nöropati, tendon rüptürü, alopesi, ektropyon, hipopigmentasyon, dokuda defekt oluşması, kartilaj nekrozu, dokuların retraksiyonu ve çentiklenmesi olarak sayılabilir.
Deri tümörlerinde kriyoterapi metastaz oluşturabilecek tümörlerde uygulama sadece palyatif amaçlarla olabilir. Aktinik keratozda kriyoterapi kozmetik kaygılar ikinci planda tutularak tüm lezyonlara gerektiği kadar süre ile uygulama gerçekleştirilmelidir. Hastaların mutlaka düzenli kontrole gelmeleri sağlanmalıdır.
Kriyoterapi benin, premalin ve malin lezyonların tedavisinde kullanılan etkili, pratik, uygulanması kolay, genellikle anesteziye ihtiyaç göstermeyen ekonomik bir yöntemdir. Bu özellikleriyle dermatoloğun günlük hayatında önemli bir yer tutmaktadır.