Vitiligo toplumda ala hastalığı olarak da bilinen bir hastalıktır. Vitiligoda derimizin rengini veren melanosit adı verilen hücrelerin vücudun bağışıklık sistemi hücreleri tarafından yok edilmektedir. Renk üreten hücrelerin kaybolması ise derimizin o bölgesinde beyazlama olarak kendini gösterir.
Vitiligo otoimmün (sebebi bilinmeyen) hastalık grubundadır. Otoimmün hastalıklarda vücudun bağışıklık sistemi hücreleri sebebi tam olarak bilinemeyen nedenlerden dolayı bazı hedef dokularda hasar oluşturmaktadır. Vitiligoda da hedef hücreler melanosit denilen deriye rengini veren hücrelerdir. Vitiligo bu nedenle diğer otoimmün hastalıklar ile birlikte görülme olasılığı yüksek bir hastalıktır. Vitiligo tanısı alan hastalarda genellikle diğer romatizmal (otoimmün) hastalıkların da eş zamanlı araştırılması genellikle önerilmektedir.
Deride oluşan beyaz alanlar kişiden kişiye farklılık gösterir. Genellikle vitiligo yayılımı segmental ve nonsegmental vitiligo olarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflama hastalığın başlangıç yeri ve yayılımı bazen de başlangıç yaşını tahmin etmede yardımcı olmaktadır. Segmental vitiligo çocuk yaş grubunda sık gördüğümüz genellikle tek taraflı ve bir alanda tutulum ile sınırlı türleri tarif için kullanılırken nonsegmental terimi dağınık yerleşimli çok sayıda beyaz plak için kullanılan bir terimdir.
Vitiligonun yaygınlığı ve şiddeti hastadan hastaya oldukça değişkenlik göstermektedir. Bazen tek bir beyaz plak ile başlayıp biten durumlar var iken bazen de başlayıp hızla ilerleyen ve tüm vücudu neredeyse tama yakın beyazlayan hastalar olabilir. Bazen de başladıktan ve belli oranda artıktan sonra durur ama ataklar halinde dönem dönem tekrar edebilir. Çoğu zaman hastalığın seyrini önceden kestirmek zor olabilir.
Toplumda %1-2 gibi bir oranda görülmesine rağmen beyaz tenli bireylerde vitiligo lezyonu ile normal ten rengi arasındaki kontrast farkı fazla olmadığı zaman dışarıdan bakıldığında fark edilmeyebilir. Bazen de gövde yerleşimli vitiligolar hastalar tarafından kıyafetle kamufle edildiğinden toplum tarafında farkındalık azalmaktadır. Kadınlarda ve erkelerde eşit oranda görülmektedir.
Vitiligo tanısı gün ışığında beyaz lekelerinden şüphelenilmesiyle doktora başvuran hastalarda wood ışığı muayenesi ile tanı konur. Wood ışığında vitiligo lezyonu normal ten renginden daha da beyazlamış olarak (kireç rengi ) kendini belli eder. Vucuttaki beyaz lekeler bazen mantar hastalığı veya pityriyazis alba gibi bazı cilt hastalıkları ile karışabileceğinden wood ışığı muayenesi güvenilir bir tanı yöntemidir. Emin olunamayan durumlarda deri biyopsisi ile tanının netleştirilmesine yardımcı olunabilir.
Vitiligo tedavisinde öncelikle deriyi kendi rengine ulaştırmak hedeflenir. Bu amaçla bağışıklık sistemini düzenlemek için kortizon ve tacrolimus içeren krem tedavileri, melanositleri uyarmak için excimer lazer ve fototerapi gibi tedaviler kullanılır. Tedavi sürecini hastanın stres faktörü, eşlik eden hastalıkları ve vitiligonun başlangıç yaşı etkilemektedir. Ayrıca vitiligo lezyonu ne kadar yeni ise tedaviye yanıt o kadar iyi olmaktadır. Tedavi süreci geciken hastalarda yanıt azalmaktadır.
Bağışıklık düzenleyici tedavilere destek amacıyla antioksidanlar önerilebilir. Psikoterapi tedavileri de strese bağlı gelişen bağışıklık sistemi hasarını düzenlemede yardımcı olacaktır.
Vitiligo lezyonlarının görünülürlüğünü azaltmak için kalıcı kapatıcılar, dövme uygulamaları yapılabilmektedir. Ayrıca vücudu yaygın olarak etkilenmiş hastalarda kalan normal deri alanlarının beyazlatılması (depigmentasyon) işlemi uygulanabilmektedir.
Diğer Blog Yazıları
-
07.04.2022Bölgesel yağlanma ve selüliti ağırlaştırıcı faktörler: stres, kilo alımı, sedanter yaşam tarzı ve hormonal faktörlerdir. Vücutta biriken yağ dokusunun neden olduğu selülitten kurtulmak için öncelikle yaşam tarzının değiştirilmesi gerekir. Spor ve diyet ana hedefimiz olmalıdır. Vücut sıkılaşması için kilo verme sürecinde ve sonrasında önerilen uygun spor, selülit tedavisinde önemlidir.
-
07.04.2022Selülitin doğası gereği yağ dokusunun cilt dokusuna kayması nedeniyle, tedavilerin etkili olabilmesi için hem deriyi onarması ve güçlendirmesi hem de dermisin altındaki yağ dokusu hareketinin geri döndürülmesi gerekmektedir.
-
07.04.2022Yoğun diyet ve spora rağmen yok edilemeyen bölgesel olarak yerleşmiş yağ doku artışlarına bölgesel yağlanma denir. Bu duruma çoğu zaman selülit de eşlik etmektedir.